İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır'dan İzmir Körfezi Temizliği ve SGK Kesintileriyle İlgili Açıklamalar

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır, İz Gazete'ye yaptığı açıklamalarda, İzmir Körfezi'nin temizliği, SGK kesintileri ve AKP ile olan ilişkiler hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

İzmir Büyükşehir Belediye (İzBB) Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır, İz Gazete’nin sorularını yanıtladı. Yıldır, İzBB’nin 1 yıllık performansına dair soruları yanıtlarken, İzmir Körfezi’nin temizliği konusunda kaydettikleri aşama, SGK kesintileri, ilçe belediyeleri ve İzBB’ye bir ‘operasyon’ çekilmesi ihtimali olup olmadığını da değerlendirdi.

Yıldır ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in “normalleşeceğiz” diyerek AKP ile ‘yumuşama’ dönemini başlattığı günlerde, Başkan Tugay’ın Ankara’da AKP İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ile gerçekleştirdiği temaslara değindi. Yıldır, bu temaslardan AKP’li bazı yerel siyasetçilerin rahatsızlık duyduğunu ve “Ankara’ya Cemil Başkan ile nasıl gider” diye eleştirilerle karşılaştığını aktardı.

Tugay, ‘normalleşme’ döneminde temaslarda bulunmak üzere sık sık Ankara’ya gitmişti. Göreve gelişinizin ilk döneminde dahi olsa AKP’den destek ya da kolaylık gördünüz mü?“İlginç olanı şu, belki bir yararı olabilirdi fakat bu yarara en başta karşı çıkanlar AKP’nin içinde oldu. AKP’liler kendi içinde, ‘Ankara’ya nasıl Büyükşehir Belediye Başkanı ile gidersin’ diye İl Başkanlarını eleştirdiler. Dolayısıyla bir tereddüt ortaya çıktı. Belki İl Başkanı da ‘yaptığım doğru mu değil mi?’ diye oturup düşünmek zorunda kaldı. Hani aslolan İzmir ve İzmir halkıydı? Nitekim bir bakan, eline siyah bir su şişesi aldı ve ekranlarda onu gösterdi. Biz şu anda Körfez’den 200 bin ton çamuru almış durumdayız ki belki oradan milyonlarca ton çamur alınmalı çünkü orayı derinleştirdiğimiz takdirde bir sirkülasyon mümkün olabilecek. Peki hükümet ne yaptı? Ceza kesti. Her fırsatta ceza kesti. Kaldı ki o cezalar hak edilen cezalar mıydı o da ayrı bir tartışma konusudur.

Belediyeyi devraldığınızdan bu yana 1 yıl geçti. Bu 1 yıllık süre içerisindeki performansını nasıl değerlendirirsiniz? Bu süre içinde tamamladığınız ve özellikle öne çıkarmak istediğiniz iş nedir?“4. Fazın Nisan’da açılışını yapacağız ki 1 senenin çok ciddi bir ürünüdür bu, 12 yıldır bekleyen bir proje hayata geçmiş oluyor. Burada, bu temizlikle, arıtmayla ilgili çok önemli bir konu var, bir de yağmur suyu ayrıştırma var. O da çok ciddi bir maliyete sahip. Körfez’de bir anda karşı karşıya kaldığımız sorun ortada. Bazı insanlar her ne kadar ‘6 ay önce yüzüyorduk, nasıl oldu da bu hale geldi’ dediyse de bunun 70-80 yıla özgü bir kirlilik problemi olduğunu biliyoruz. Körfez doldu ama derelerle ama Gediz’le doldu. Ortalama derinlik 1 buçuk metreye geldi, sirkülasyon düştü. Mesela bir Gediz var, 275 kilometre. Bu Gediz kaç tane ilden geçiyor ve hükümet parmağını kıpırdatmıyor ama bakıyorsun cezayı yiyen İZSU. Kaldı ki 20 Haziran’da göreve gelen İZSU Genel Müdürü arkadaşımız 12 Temmuz’da gözaltına alındı, halen 22 buçuk yıldan yargılanıyor. İZSU’nun 1 yıllık performansını ‘şöyle ya da böyle değerlendirmeliyiz’ dersem İZSU’ya da kendime de haksızlık etmiş olurum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘silkeleyin’ talimatının ardından İzBB’nin hak edişinden SGK borçları dolayısıyla toplam 6 milyar TL’lik bir kesinti yapıldı. İzmir halkının gözünde daha net canlansın diye soruyorum, bu parayla İzmir için neler yapılabilirdi?“Kesilen paralar daha fazla da en son kesilen 6 milyar TL dolaylarında diyelim. Biz o parayla 5. Fazı da yapabilirdik. Ulaşım konusunda bir sürü proje varken hiçbirini yapamaz durumdayız. Mürselpaşa Altgeçidi bile ciddi para tutan işler. Bunların hepsini yapabilirdik. Sosyal yardımları artırabilirdik. Bunlar çok ciddi paralar.”

İzmir’in 70 yıllık problemi Körfez kirliliği. Yerel yönetimden bu sorunu ‘tek başına’ çözmesini beklemek haksızlık gibi görülüyor ama, şu ana kadar Körfezin temizliği için neler yaptınız ve kalan 4 yıllık süre içerisinde neler yapacaksınız?“Biz bu işi sonuna kadar götüreceğiz. 5 sene boyunca ayırabildiğimiz bütün parayı bu iş için ayırıp yapacağız ve bu Körfez temiz bir Körfez olacak. Orada 2 temel kanal var; biri navigasyon, biri sirkülasyon kanalı. Bizim sirkülasyon kanalı konusunda daha yoğun bir çalışma yapmamız lazım ve bu çok ciddi bütçe isteyen bir iş. Neredeyse 50 milyon ton çamuru Körfez’den çıkarmamız lazım ki bununla 1 ya da 2 tane ada kuruluyor. Aslında ortada bir proje de var. Dış Körfez’in dışında ada yapılıyor o çamurlarla. Fakat bakanlık buna itiraz ediyor, onlar istiyor ki karaya çıkaralım, bir yerlere bu çamurları boşaltalım ama orada maliyet de yüksek iş gücü de daha fazla gerekli ve yer sıkıntısı da bir problem. Biz çöplerimiz için yer bulamazken kalkıp buna mı bakacağız?”

SGK kesintileri ilçe belediyelerini de etkiledi. ‘Nazar değmesin, çok iyi gidiyor’ dediğiniz bir ilçe belediyeniz var mı?“Böyle bir ayrım yapmak benim için çok zor tabi. 30 ilçeyle ilgileniyoruz, hiçbirisi arasında bir ayrım yapmam doğru olmaz. Burada asıl konu AKP’nin bütün belediyeleri ‘silkeleme’ operasyonu. Bu koşullarda hepimiz birbirimize ihtiyaç duyuyoruz ve hepimizin birbirine yakın olması gerekiyor. Tabi ki büyükşehrin gücü daha fazla ve ilçe belediyelerinin bu konuda çok daha fazla yardım talebi oluyor.”

6 milyar TL’lik kesinti şüphesiz ki bütçenizi ve planlarınızı sarsmıştır. Bu kesintileri telafi etmek için neler yaptınız? Büyükşehrin kesintilerle baş etmek için ‘kredi’ yöntemine başvurduğunu biliyoruz. Bu yöntemin İzmir’e maliyeti ne oldu?“Projeleri tek tek saymak hem doğru değil hem de olanaksız. Biz geldiğimizde böyle bir durumla karşılaşınca kredi olanaklarını aramak zorundayız ama krediler konusunda hükümetin de büyük zorluklar çıkardığını görüyoruz ve yaşıyoruz. Dolayısıyla bizim için en mantıklı işin tasarrufa gitmek olduğunu gördük, hatta Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Genelgesi henüz çıkmadan biz tasarrufa gitmiştik. Tasarruf ve verim bizim için en önemli kriterlerdi çünkü kredilerin masrafı var ve bunları elde etmek konusunda hükümet önümüzde büyük bir engel olarak duruyordu. Kredilerin faizlerini bilemiyorum ama o da bir mali yük.”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tutuklandı. Hemen ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bir ‘konser’ soruşturması başlatıldı. Bu bağlamda İzmir için de bir risk olduğunu söylemek mümkün mü? Sizce İzmir’e de bir operasyon başlatılır mı?“Her şey mümkün ama İzmir ciddi bir muhalefet potansiyeline sahip, Genel Başkan İzmir için boşuna ‘Amiral Gemisi’ demiyor. Eğer böyle bir şey olursa İzmir’in de bir duruşu olacaktır ama biz, ‘usulsüzlük’ varsa hepsinin soruşturulmasını isteriz. Tabi bu soruşturmaların ‘adaletli’ olmasını isteriz. Adaletten kasıt ne? Yani ayrım gözetilmemesi, gereğinin her koşulda yapılabiliyor olmasıdır. Bugün ülke bu durumda mı? Alakası yok. Adamlar ısrarla mülakat yapıyor bugün. Cumhurbaşkanı seçimden önce, ‘mülakatı kaldıracağız’ demedi mi? Neden devam ediyorlar? Çünkü ayırmak istiyorlar. Ne olup bittiği çok nettir.”

Muhabir: BATUHAN KAYA

Yorumlar

Toplamda 0 yorum var bu haber için.

  1. Item yok

Yorum Yap